Detoks, tedavi ve dini amaçlarla yapılan hacamat sonrası en çok korkulan ve merak edilen durumlardan bir tanesi de hacamat tedavisi sonrası iz kalıp kalmayacağıdır.
Vücudumuzda meydana gelen skar dokuları estetik açıdan sıkıntı oluşturabileceği gibi vücudumuzun enerji akışını da bozabileceğinden çeşitli sorunlara neden olabilir. Bu nedenle özellikle tamamlayıcı tıpla ilgilenen hekimler yaptığı hacamat ve kupa tedavileri sonrasında iz kalmaması için maksimum özen gösterirler.
Hacamat tedavisi sırasında yapılan kesilerin iz bırakacak derinlikte olmaması gerekir. Bunun için dikkat edilmesi gereken en önemli husus tedavinin cildin katmalarına hakim bir doktor tarafından yapılması. (Maalesef merdiven altı olarak tabir edilen ve doktor olmayan kişiler tarafından da hacamat sıkça yapılmaktadır. Hacamatın etkinliğini akan kanla özdeşleştiren bu kişiler kesileri çok derin yaparak iz kalmasına neden olabilmekteler.)
Hacamat yapılırken kesinlikle jilet gibi steril olmayan, kesi derinliği ayarlanamayan aletler kullanılması iz kalma ihtimalini artırır. Bunun yerine hastane veya muayenehane ortamında steril ve tek kullanımlık aletler ve cerrahi bistüri kullanılmalı.
Kesi cildin üst tabakasında kalmalı. Unutulmamalıdır ki kesinin derin olması veya çıkan kan miktarı tedavinin etkinliğini artırmaz. Aksine enfeksiyon ve iz kalma ihtimalini artırır. Herhangi bir yarada veya kişide enfeksiyon olması sonucunda iyileşme sırasında iz ve hiperpigmentasyon dediğimiz koyu leke kalma ihtimali artar.
Normal şartlarda doktor tarafından ve sterilizasyona uygun şekilde yapılan işlemler sonucunda hem daha etkin bir tedavi yapılmış olur hem de iz kalma ve enfeksiyon riski de azalmış olur. Hacamat (kupa tedavisi) İstanbul’da bulunan medikal estetik merkezimizde, iz kalmaması için özenle yapılmaktadır. Hacamat tedavisini İstanbul’da almak istiyorsanız kliniğimiz ile iletişim kurarak hemen randevu oluşturabilirsiniz.