Uzm. Dr. Muhsine Zeynep Yavuz
Tamamlayıcı Tıp ve Medikal Estetik Kliniği - İstanbul
"Hipnoterapi ile bilinçaltınızın iyileştirici gücünü keşfe hazır mısınız?"
Trans hali olarak da bilinen hipnoz yunanca uyumak anlamına gelir. Yalnız hipnozun tam anlamıyla uyumak olmadığı bilinmelidir. Dışarıdan gözlemlendiğinde hipnoz yapılan kişinin keyifli bir uykudaymış gibi göründüğü söylenir. Bu sebeple hipnoz bir uyku mudur? Sorusu yıllardır akılları kurcalamıştır. İskoç Doktor James Braid yanlış yaptığı gözlem sonucunda Eski Yunanda uyku tanrısı olarak bilinen Hynosis’ten esinlenerek bu trans haline hipnoz ismini vermiştir. Bu olaydan kısa bir süre sonra Dr. Braid bu durumun uyku hali olmadığını fark ederek gerekli açıklamayı yapsa da hipnoz ismi kullanılmaya devam etmiştir.
Hipnoterapi, hipnoz sırasında uygulanan tedavi şekillerine verilen isimdir. Bir psikoterapi türü olan hipnoterapi bireyin trans haline geçmesi yahut değiştirilmiş farkındalık halinde olması şeklinde yorumlanır. Hipnoterapinin çok eski zamanlardan bu yana kullanılan bir tedavi türü olduğu bilinmektedir. Hipnoz ve hipnoterapi sıklıkla birbirlerinni yerine kullanılan iki kelime olsalar da farklı anlamlara gelirler. Tıpta hipnoterapi, hipnoz altındaki bireye uygulanan bir tedavi biçimidir.
Hipnoterapi (Hipnoz) tedavisi İstanbul’da bulunan medikal estetik kliniğimizde Hipnoterapist Uzm. Dr. Muhsine Zeyenep Yavuz tarafından başarılı bir şekilde uygulanmaktadır. İstanbul’da Hipnoterapi (Hipnoz) tedavisi yaptırmak isteyen hastalarımız medikal estetik kliniğimiz ile iletişim kurarak bilgi alabilir ve isterlerse randevu oluşturabilirler.
Gösteri amaçlı yapılan hipnoz pek çok ülkede yasaklanmıştır. Hipnoterapi yapacak olan kişiler mutlaka hipnoz ve hipnoterapi eğitimi almış, hipnoterapist ünvanlı kişiler olmalıdır. Hipnoterapist yetkisi hekimler, diş hekimleri ve klinik psikologlara tanınmıştır. Hipnoz yapmak çok zor bir uygulama değildir.
Hipnoterapi kimlere yapılır? Sorusuna cevap aramadan önce hipnotizabilite üzerine konuşulmalıdır. Hipnotizabilite hipnoza yatkınlık demektir. Herkesin hipnoza yatkınlığı aynı değildir. Bu da herkesin hipnoz olamayacağı anlamına gelir. Nüfusun genelinin yalnızca %10-15 ’lik kısmı hipnoza çok yatkındır. Böyle kişilere hipnoterapi uygulandığında verimli sonuç alındığı görülmüştür. Diğer taraftan %10-15’lik kısım ise hipnoza dirençlidir. Kalan kısın ise hipnoza orta derecede yatkındır. Hipnoterapinin kullanıldığı alanlar ise şu şekildedir:
Unutulmamalıdır ki, hipnoz uygulayan doktorun her hastaya özel tedavi sürecini şekillendirmesi mümkündür. Kimi hasta 6 seansta tedaviye cevap verirken kimi ise 8 saatte aynı sorunun üstesinden gelebilir. Kişilerin doktorun uyguladığı tedavi sürecini ve tedavide uygulanan yöntemleri başkalarıyla kıyaslaması doğru değildir.
Hipnoterapi yapmaya karar veren uzmanın öncelikle uygulama yapılacak olan kişinin bu tedavi şekline yatkınlığına bakması gerekir. Hipnoterapi uygulamasının özellikle ciddi ruhsal bozukluğu yaşayan birine yapılması tavsiye edilmez. Hipnoterapi üç aşamada yapılır.
Hipnoterapide transa girme: Bu esnada kişi hafif hipnoz ve derin hipnoz aşamalarını deneyimleyecektir. Kişi transa girdiğinde derin hipnoz aşamasına geçiş başlar.
Hipnoterapide Telkin Aşaması: Bu aşamada derin hipnoz başlamaktadır. Derin hipnoza giren kişi trans haline geçer ve kişinin bilinçaltı aktif hale gelir. Aktif bilinçaltı, tedaviyi mümkün kılan telkinlerin alınmasına müsaade eder.
Hipnoterapide Transtan Çıkma Aşaması: Transtan çıkma aşamasında kişinin bilinç direnci getirilir ve gevşeme hali ortadan kalkar. Bu aşamadan sonra kişi günlük hayatına kaldığı yerden devam edebilir.
Hipnoz sırasında, eğitimli bir hipnoterapist yoğun bir konsantrasyon veya odaklanmış dikkat durumu yaratır. Bu, sesli uyarılar ve tekrarlar içeren kontrollü bir prosedürdür. Hipnoterapi, şu şekilde etki eder;
Bağışıklık sistemi bozuklukları ciddi sağlık sorunlarındandır. Yapılan araştırmalar doğrultusunda hipnozun bağışıklık sistemini güçlendirdiğine dair sonuçlar elde edilmiştir. Stres altında bağışıklık sisteminin zayıfladığından yola çıkarak bu dönemleri takip altına alan Columbus, Ohio eyaletindeki araştırmacılar hipnozun bağışıklık sistemini güçlendirdiğini savunmuşlardır. Klinik uygulama ve deneyimler sonucunda da hipnoterapi ile hastaların bağışıklık sistemlerinin regüle olduğu gözlemlenmiştir.
Anksiyete bozukluğu, kaygı bozukluğu ile aynı anlama gelen kişinin düşüncelerini kontrol edememe halidir. Kaygı sorunu yaşayan kişiler korkularının esiri olur ve doğru düşünemez hale gelirler. Kaygının bir problem haline gelmesi sıradan stres ve endişe durumunun 6 aydan uzun devam etmesiyle olur. Kişi normal yaşantısını etkileyen bu olumsuz süreci yönetemiyorsa mutlaka bir uzman desteği almalıdır. Stres ve anksiyete bozukluklarında hipnoz tedavisi yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir.
Sigara bağımlılığı hem fiziksel hem psikolojik bağımlılıktır. Bilinçaltına yerleşen bu güçlü bağımlılığın kolay terkedilememesi ise psikolojik bağımlılığın güçlü olmasından kaynaklanır. Sigaraya karşı olan fiziksel bağımlılık ise ortalam 4 ay gibi bir sürede ortadan kalkabilmektedir. Bağımlılığın tanımı oldukça ciddidir. Kişi bağımlı olduğu bir şeyi bıraktığında vücudu tepkiler verebilir. Bu tepkinin şiddeti kişiden kişiye değişecektir. Sigarayı bırakmayı hedefleyen kişiler öncelikle bunun bir bağımlılık olduğunu ve tedavi gerektirdiğini kabullenmelidir.
Hipnoz ile zayıflamanın mümkün olduğu yıllardır gündemde olan bir konudur. Obezite ise çağın sık rastlanılan sağlık problemlerinden biridir. Obezite olan kişilerin aşırı beslenmek alışkanlıklarının yanı sıra bu durumu tetikleyen psikolojik, biyolojik ve genetik faktörlerinde etkisi olduğu da düşünülür. Uzman terapistler obezite bireylere yaklaşırken terapi süreci hakkında mutlaka bilgi vermelidir. Kişinin yemek yeme dürtüsü ağır bastığında, sağlıklı düşünemeyebilir. Uygulanan terapinin verimli olması için aileyle yapılan iş birliğinin önemi büyüktür. Zayıflamak için başvurulan pek çok tedavi yöntemi olsa da en
Stres psikolojik ve bedensel pek çok rahatsızlığın hızlanmasındaki önemli bir etkendir. Stres yaşayan kişi bu durumun geçmeyeceğinden ciddi endişe duydukça stres yönetiminde de başarısız olur. 21 yüzyılın hastalığı kabul edilen stres herkesin her an karşılaşabileceği rahatsız edici bir problemdir. Stres durup dururken ortaya çıkan bir sonuç değildir. Psikolojik ve fizyolojik sıkıntılara karşı verilen bir tepkidir. Stres uzun süre kontrol altına alınmadığında vücut direncinin azalmasına ve hatta çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasına da sebep olabilir. Bu yüzden stres tedavisi mümkün olduğunca ertelenmemelidir.
Hipnoterapi ile stres tedavisi mümkündür müdür? Sorusuna karşın hipnoterapinin stres tedavisinde hızlı sonuç alınan bir yöntem olduğu söylenebilir. Stres aşama aşama ilerler. Hipnoterapi bu aşamaların her birinde verim alınan güvenilir bir yoldur. Hipnoterapinin stresle nasıl başa çıktığı şöyle ifade edilebilir. Tedaviye başlarken stresle beraber ortaya çıkan kaygının azalması üzerine çalışılır. Devamında strese sebep olan olayların yorumlanma biçiminin değişmesi sağlanır.
Önüne geçilmeyen istekler bağımlılık olarak adlandırılır ve bu sağlıklı bir durum değildir. Herhangi bir nesneye, kişiye veya maddeye karşı duyulan bu istek halinde ısrarcı bir tutum sergilenir. Sorunu yaşayan kişi bağımlılığı kabul etmedikçe bu hastalıklı halin çözüme kavuşturulması çok zordur. Alkol bağımlılığı her sınıftan insanın başına gelebilecek bir problemdir. Hipnoterapi ile alkol bağımlılığından kurtulan, tedaviye olumlu yanıt veren pek çok hasta vardır. Terapi seanslarında öncelikle alkol bağımlılığının sebebi belirlenir daha sonra bu öğrenilmiş davranış türü yok edilmeye çalışılır.
Alkol bağımlılığı kişinin kendine hükmederek yenebileceği kadar kolay bir bozukluk değildir. Tedavi olmak isteyenler mutlaka profesyonel yardım almalıdır. Hipnoterapi ile alkol bağımlıları için izlenen yol bilinçaltına inerek kişinin alkole bakış açısını değiştirmesini sağlamaktır.
Doğum her gebe için özel bir serüvendir. Her anne bebeğini sağlıklı bir şekilde kucağına almak ister ama kimi bu süreçte daha fazla kaygı yaşar. Sık sık anksiyete nöbetleri yaşayan bir kadın için doğum yapmak da endişe verici olabilir. Bu kaygıların azalması hatta son bulması için pek çok yöntem olsa da özellikle hipnoz kalıcı ve ikna edici bir tedavi şekli olmasıyla dikkat çekiyor. Doğum hormonların ciddi anlamda dengesizleştiği, farklı bir ruh halinin anne adayını sarıp sarmaladığı özel bir andır. Bu anı güzel hislerle hatırlamak ve unutulmak kılmak için hipnoz gibi bilinçaltındaki korkuyu kontrol altına alma yöntemi oldukça yerindedir. Hipnoz kimine göre gevşeme ve rahatlama olarak tanımlanır kimi de hoş bir rüya hissi gibi ifade eder. Fakat bilinç kaybı gibi bir durum söz konusu değildir. Hipnozla doğum tedavi gibi düşünülmemeli terapi tamamlayıcısı olarak akılda kalmalıdır.
Halkın ağızdan ağıza yaydığı gereksiz söylentiler kadınların hayatında ciddi rol oynar. Psikoloji öyle derin bir alandır ki, insan ister istemez bazı düşüncelerini bir yerden sonra kontrol edemez haline gelir. Halkın uydurduğu efsanelere göre doğum hep ağrılı, bağırmalı, zahmetli, yorucu bir eylemdir. Panik olmadan doğum yapmak mümkün değildir! Asla böyle bir durum yok. Mantık olarak bakıldığında gebeliğin ve doğumun normal bir süreç olduğu, gelen doğum dalgalarının bebeğe kavuşulmasını desteklediği ortadadır. Fakat çevre baskıyı doğum dair önyargıların artmasını sağlamış ve kişi kaygılarını yönetemez olmuştur. Hipnozla doğum yapmak isteyen biri şunları bilmelidir.
Hipnoz anında beden gevşeyecektir.
Zihin onu çevreleyen korkulardan arınarak huzura kavuşacaktır.
Zihnin rahatlaması kasların da gevşemesi demektir.
Bebek annenin yaşadığı bu gevşeme haliyle çok daha rahat ilerleyecek ve annenin hafif kasılmaları bile işe yarayacaktır.
Gebelik sürecinde başlayan hipnoz yöntemi annenin durumuna göre 8 ya da 10 seans olarak tamamlanır. Bu esnada gevşeme egzersizleri ve nefes eğitimi ile gebelik süreci desteklenir.
Hipnoz uygulaması cerrahi işlem öncesi yapıldığında hastalarda stres bulgularının azaldığına dair tespitler vardır. Hipnozla kaygının ve endişenin azaldığı zaten biliniyor. Kişilerin kaygı halini hangi durumların tetikleyebileceği ise meçhuldür. Özellikle belli bir rahatsızlık gereği ameliyat olmak zorunda kalan ve daha önce hiç ameliyat olmamış kişilerde endişe sık rastlanır bir durumdur. Yapılan çalışmalar eşliğinde hipnoz yöntemi kullanılarak bazı cerrahi işlemler öncesinde ve sonrasında da hastada olumlu değişiklikler gözlemlenmiştir. Örneğin kalp cerrahisi öncesinde hastadaki şiddetli kaygı durumu ameliyat
Beyini ve bağırsak birbiriyle çift yönlü bir bağlantıdadır. Stres, yalnızca geliştiği organı etkilemez. Zihindeki düşüncelerin oradan oraya uçuşması bağırsak gibi önemli bir organın da ciddi derecede etkilenmesine sebep olabilir. Tarih boyunca sindirim sistemi bozuklukları üzerinde hipnozun etkili olup olmayacağına dair uygulamalar yapılmıştır. Yıllar geçtikçe gelişen bilimde hipnoterapiyi çok başka bir boyuta taşıyabilmiş ve irritabl bağırsak sendromunun stres kaynaklarına inmeyi başarmıştır. Sebeplerin ortadan kaldırılmaya çalışılmasıyla hipnozun irritabl bağırsak sendromunu iyileştirici olduğu saptanmıştır.
Cinsel fonksiyon bozuklukları sık karşılaşılan rahatsızlıklardandır. Bu sorunu yaşayan kişinin hayatında ciddi kopukluklara sebep olabilir. İçinde bulunduğumuz toplum cinsel konulara karşı önyargılı bir bakış açısına sahiptir. Bu sebeple cinsellik ile ilgili yaşanılan aksamalar kişide daha fazla kaygının ortaya çıkmasına sebep olarak çözüme ulaşılmasından alıkoyar. Hipnoterapi esnasında uygulanan hipnoz asla hastanın onayı alınmadan yapılmaz. Hipnoz yapacak olan uzmana kişinin yüzde yüz güvenmesi gerekir. Bilinç kontrolünün sağlanması için kişi doktoruna teslim olmalıdır. Hipnoz ile cinsel terapi için, cinsel sorun yaşayan kişi problemi kabullenmelidir. Zira aklında soru işaretleri varsa ve kendini cinsel anlamda yeterli görüyorsa kişinin tedaviye cevap vermesi çok zordur.
Çok sık şikâyet edilen cinsel fonksiyon bozukluğundan biri olan vajinismusu ele alalım. Vajinismus kolay tabirle cinsel ilişkiye girememe ya da ilişiye girerken rahatsız edici bir ağrıyla karşılaşma durumudur. Kadınlar bu sorunun bir süre sonra geçeceğine odaklansa da tedavi edilmeden başa çıkılması oldukça zordur. Tedavisi ertelenen vajinismus hastalığının hipnoz ile ortadan tamamen kalktığı gözlemlenmiştir. Yalnızca vajinismus değil orgazm olamama ya da cinsel uyarılma bozukluğu gibi temeli psikolojik olan cinsel sorunların da hipnoz işe çözüme kavuştuğu görülmüştür.
Hipnoz İle Çözümlenebilen Cinsel Bozukluklar Şu Şekildedir:
T.C. Sağlık Bakanlığı onaylı resmi hastanelerin ve kliniklerinin internet sitelerinde hipnoterapi fiyatlarıyla alakalı rakam belirtmeleri yasaktır ve bu kurala uymayan resmi kurum ve kuruluşlara cezai müeyyideler uygulanmaktadır. Ayrıca Uzman Doktor Muhsine Zeynep Yavuz’un hipnoterapi (hipnoz) uygulaması ve fiyatlarıyla alakalı net bilgiler verebilmesi için öncelikle hastayı muayene ederek mevcut sağlık durumunu analiz etmesi ve daha sonra da şikayetlerini ve beklentilerini dinledikten sonra hipnoterapi seanslarına karar vermesi gereklidir. Hipnoterapi (Hipnoz) tedavisi fiyatları İstanbul’da medikal estetik kliniğin lokasyonu ve seans sayısı gibi faktörlere göre değişebilmektedir. Hipnoterapi (Hipnoz) tedavisini uygun fiyatlara İstanbul’da almak istiyorsanız, medikal estetik kliniğimiz ile iletişim kurarak randevu oluşturabilirsiniz.
Muhsine Zeynep Yavuz Kliniği’ni ☏ +90 (212) 234 43 32 ✆ +90(530)1266449 telefon numaralarını kullanarak arayabilir ya da çevirim içi durumlarında canlı destek hattından “hipnoterapi (hipnoz) tedavisi fiyatları ne kadar, hipnoterapi tedavisinde kampanyanız var mıdır, hipnoterapi tedavisi öncesi ve sonrasında yapılması gerekenler, süreçler nasıl ilerliyor” vb. gibi tüm sorularınızı hasta danışmanlarına ileterek bilgi alabilirsiniz.