Dr.Muhsine Zeynep Yavuz whatsapp

Akupunktur Tedavisi - Akupunktur İle Zayıflama - Fiyatları İstanbul

Uzm. Dr. Muhsine Zeynep Yavuz
Tamamlayıcı Tıp ve Medikal Estetik Kliniği - İstanbul

"Akupunkturun 4000 yıllık, modern tıp tarafından da kabul görmüş, mucizevi tedavi yöntemi ile siz de tanışmak ister misiniz?"

AKUPUNKTUR TEDAVİSİ NEDİR? İSTANBUL

Akupunktur nedir? Nasıl yapılır Fiyatları İstanbul

Akupunktur, kelime anlamı olarak latince acus ve puncture (iğne batırmak) sözcüklerinden türemiştir. Yaklaşık 4000 yıl önce, çinlilerin kullandığı geleneksel bir tedavi yöntemi olarak ortaya çıkmıştır. Vücuda batırılan ince iğneler sayesinde vücutta bulunan enerji noktaları ve kanalları uyarılarak, bozulmuş olan enerji dengesinin tekrar düzenlenmesi hedeflenir. Akupunktur felsefesinde organlar hastlanmadan ve patofizyolojik problemler ortaya çıkmadan önce vücudun enerji dengesinin bozulduğuna inanılır. Akupunktur sayesinde dengenin tekrar kurularak vücudun kendini iyileştirebilme özelliğinin tekrar başlatılması hedeflenir.

Akupunktur ile tedavi yönteminin en güzel noktalarından bir tanesi de her hastanın birebir, kendine özgü olarak ele alınarak değerlendirilmesi ve tedavi edilmesidir. Tabii ki hastalıkların tedavisinde özellikle uygulama yapılması istenen bazı noktalar vardır, ama tedaviyi şekillendiren hastanın bütünsel problemleridir.

Sağlık sorunu yaşayan herkes tedavi amacı ile öncelikle sağlık kuruluşlarının yolunu tutar. Hastalığın durumuna göre bir dizi tedavi protokolü dahilinde ilaç kullanımına başlanır ve bazen cerrahi operasyona ihtiyaç duyulduğu da olur. Ancak bahsettiğimiz bu zorlu tedavi yolundan başka, tercih edebileceğiniz etkili ve daha zahmetsiz bir tedavi yolu olan, akupunktur tedavisi var. Bazıları bu tedavinin alternatif tıp olduğunu zannetse de asıl gerçek böyle değildir. Bu tedavi yöntemi çok uzun bir süredir resmi olarak tanınmış bilimsel bir tedavi şeklidir.

Akupunktur, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından 1971 yılında resmen tedavi şekli olarak kabul görmüştür. Dünya Sağlık Örgütü, denetime açık olarak yapılan klinik çalışmalar sonucu, 80’den fazla hastalığın tedavisinde akupunkturla başarılı sonuçlar alındığını onaylanmıştır. Ülkemizde de 1991 yılında, Sağlık Bakanlığı tarafından bir yönetmelik yayınlanarak, akupunktur tedavisi resmen tanınmıştır.

Bu tedavi yöntemi ile ilgili birçok klinik çalışma ve deneysel araştırma yapılmıştır. Günümüzde 120 kadar ülkede resmen kabul gören akupunktur tedavisi, İstanbul’da bulunan kliniğimizde başarılı bir şekilde uygulanmaktadır.

Siz de birçok hastalığın tedavisinde etkili bir yöntem olan akupunktur tedavisi ile İstanbul'da şifa bulmak istiyorsanız, sizi nezih ve steril bir ortama sahip olan kliniğimize bekliyoruz. İsterseniz medikal estetik kliniğimiz ile iletişim kurarak hemen randevu oluşturabilirsiniz.

Akupunktur Tedavisi Nasıl Yapılır? Fiyatları İstanbul

AKUPUNKTUR TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?

Akupunktur tedavisi, uzman doktor tarafından teşhisi yapılmış hastalıklara göre planlanan akupunktur noktalarına, genellikle çelik olan akupunktur iğnelerinin batırılması ile yapılır. Akupunktur iğneleri tamamen steril ve tek kullanımlıktır. Akupunktur iğnelerinin özel olarak belirlenmiş akupunktur noktalarını uyarması sonucu hedeflenen hastalıkta iyileşme sağlanır. Ortalama 20-30 dakika kadar uygulama bölgesinde kalan akupunktur iğneleri uygulanan tekniğe göre ısıtılabilir veya hafif elektrik akımı verilebilir.

Akupunktur tedavisinin doğru teknikler ile yapılması çok önemlidir. İğnelerin yanlış noktalara batırılması tedavinin aksine ağrıya neden olabilmektedir. Bu sebeple akupunktur tedavisinin bir uzman tarafından steril bir ortamda yapılması büyük önem arz etmektedir.

AKUPUNKTUR NASIL TEDAVİ EDER?

Akupunktur nasıl tedavi edr? Akupunktur ile Zayıflama, migren akupunkturu, fiyatları İstanbul

Yazılı kaynaklara göre ilk uygulamaları Çinliler tarafından yapılan akupunktur, çok doğal bir tedavi yöntemidir. Akupunktur tedavisini diğer tedavi yöntemlerinden ayıran en önemli fark hastalığın sebebine yönelik bir tedavi olmasıdır.

Bu tedavi, anatomik açıdan belirlenmiş olan akupunktur noktalarının özel iğneler ile uyarılması ile gerçekleştirilir. Bu noktalar elktrodermal ölçümlerle hassas bir şekilde tespit edilmektedir. Vücudun bir enerji haritası bulunmaktadır ve 350 akupunktur noktası üzerinden enerji akışına müdahale edilebilmektedir. Tedavi, hastalığa sebep olan aksaklığın hangi akupunktur noktasına müdahale edileceğinin tespiti ile başlar. Tespiti yapılan noktaya, hastalığın türüne göre, iğnelerin cilt altına veya kas içerisine batırılması ile bozulmuş olan enerji akışının yeniden dengelenmesi sonrası tedavi gerçekleşir. Vücut, enerji akışının normale dönmesi sayesinde kendisini tedavi eder.

Binlerce yıldır devam eden ve geleneksel bir tedavi yöntemi olarak kabul edilen akupunkturun etkinliği , yapılan bilimsel araştırmalardan sonra günümüz modern tıbbı tarafından da kabul edilmiştir.

Yapılan araştırmalar sonrasında akupunktur tedavisinin direk santral sinir sitemini yani beynimizi etkilediği gösterilmiştir. Akupunktur noktalarının uyarılması ile ağrı duyusunu azaltan ve rahatlatan GABA, endorfin ve serotonin gibi maddelerin düzeyinde artış gözlemlenmiş. Beynin kimyasal ileti sisteminde pozitif etkileri kanıtlanmıştır.

Akupunktur etkilerini limbik sistem, hipofiz ve hipotalamus üzerinden gösterir. Limbik sistem vücudumuzda öğrenmeden duygusal durum değişimlerine, yeme içmeden bağımlığa kadar birçok işleyişle yakından ilgilidir. Böylece akupunkturun bağımlılık tedavisinde, zayıflamada, depresyon tedavisinde ve konsatrasyon üzerinde neden bu denli etkili olduğu konusunda bize fikir vermektedir.

AKUPUNKTURDA SEANS SIKLIĞI VE SEANS SAYISI NEDİR?

Akupunkturda seans sıklığı hastanın problemine, problemin şiddetine göre değişmektedir. Bazı tedavilerde hasta hergün, bazılarında gün aşırı ve bazı tedavilerde de haftada iki defa uygulanmaktadır. Seans sayısı yine hastadan hastaya ve probleme göre değişmektedir. Seans süresi ortalama 20-30 dk kadardır.

Hastaya tedavi uygulandıktan sonra, seans bitene kadar hastanın sessiz ve loş bir odada dinlenmesi istenmektedir.

AKUPUNKTUR NE İŞE YARAR, AKUPUNKTURUN FAYDALARI NELERDİR?

Akupunktur tedavisi, diğer tedavi yöntemlerinin çeşitli sebeplerle tercih edilmediği veya yetersiz kaldığı durumlarda, birçok hastalığın tedavisi için kullanılan etkili bir yöntemdir. Tek başına uygulanabildiği gibi başka tedaviler ile birlikte de kullanılabilir.

Peki, akupunktur tedavisi ne işe yarar? Ancak uygulamaya yetkili uzmanlarca yapılan bu tedavi, özel olarak imal edilen iğnelerin bilinen noktalara batırılmasıyla vücudun ilgili yerlerinin uyarılmasına yarar. Akupunktur noktalarına yapılan uyarılar beyin ve ilgili salgı bezleri dahil olmak üzere vücudun istenen tedaviye yönelik harekete geçmesini sağlar. Akupunktur, hastalığa karşı vücudun savunma ve tedavi mekanizmasının aktive edilmesine yarar.

Akupunktur tedavisi, enerji dengesini düzenleyerek, vücudumuzda bazen farkına bile varmadığımız birçok problemi düzeltir. Hastalar genelde akupunktur tedavisi sonrası bu problemler ortadan kalkınca farkı daha iyi anlarlar.

Akupunkturun faydalarını şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Ağrının şiddetini ve sıklığını azaltır
  • Barsakların çalışmasına yardımcı olur
  • Daha rahat ve verimli bir uykuya yardımcı olur, uykuya dalmayı kolaylaştırır
  • Ödemi azaltır
  • Psikolojik ve zihinsel rahatlama sağlar
  • Endişe ve korkuları azaltır
  • Sakinleşmeyi sağlar
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir
  • Daha enerjik ve zinde olmayı sağlar, uyku-uyuşukluk halini azaltır.

AKUPUNKTUR TEDAVİSİNİN AVANTAJLARI NELERDİR?

Akupunktur tedavisinin en önemli avantajı yan etkisi yok denecek kadar az olan doğal bir tedavi olmasıdır. Tedavide iç salgı bezleri ile hormonal yapı harekete geçirilerek, vücudun kendi kendini yenilemesi ve tedavi etmesi amaçlanır. Çoğu hastalıkta ilaç tedavisi ve ameliyata gerek kalmadan sonuç alınır. İhtiyaç halinde diğer destek tedaviler ile birlikte kullanılabilir, ilaç etkileşimi yoktur. Akupunktur tedavisi fiyatları, çoğu tedaviye göre daha ekonomiktir.

AKUPUNKTUR HANGİ HASTALIKLARIN TEDAVİSİNDE KULLANILIR?

Bu sorunun cevabına geçmeden önce çok önemli bir hususun bilinmesi gerekir. Her tedavi, beli bir hastalığa özel olarak uygulanan bir takım yöntemler ve ilaç kullanımı gerektirir. Hastalığa uygun tedavi yöntemleri kullanılmazsa veya yanlış tedavi uygulanırsa bunun istenmeyen sonuçları olur.

Akupunktur tedavi yönteminin uygulanabilmesi için de öncelikle hastalığın tanısının net bir şekilde konmuş olması gerekir. İlgili uzman hekimler tarafından teşhis edilmiş olan hastalığa yönelik yapılacak tedavinin, akupunktur alanında gerekli sertifikaları almış olan uzman bir hekim tarafından sağlıklı bir klinik ortamında yapılması çok önemlidir. Kliniğimizde, tanısı konmuş birçok hastalığın akupunkturla tedavisi kolaylıkla yapılabilmektedir.

Akupunktur ile modern hayatımızda bir çok hastalığın tedavisi yapılabilmektedir. Dünyada önemli bir sağlık kuruluşu olan Dünya Sağlık Örgütü de akupunktur ile tedavi edilebilen 40 hastalık belirlemiş olup bunların akupunktur ile tedavisinin yapılmasını desteklemektedir. Türkiye’de de bilinirliği artan akupunktur tedavisinin kullanıldığı hastalıklar şöyledir;

  • Baş ağrısı ve migren
  • Ağrılı bel ve boyun fıtıkları
  • Kas ağrıları (bel, boyun, kol ve bacak ağrıları)
  • Kireçlenme
  • Psikolojik rahatsızlıklar
  • Depresyon tedavisi
  • Yatak ıslatma
  • Tüp bebek tedavilerinde destek
  • Kansere bağlı tedavilerde meydana gelen rahatsızlıkların giderilmesi
  • Göz hastalıkları
  • Nörolojik hastalıklar
  • Felç ve omurilik zedelenmeleri
  • İnsomnia (uykusuzluk-uyuyamama)
  • Premenstrüel sendrom
  • Adet sancıları
  • Alerjiler
  • Kabızlık
  • İrritabl barsak sendromu
  • Fibromiyalji
  • Sigara-alkol bağımlılığı

gibi akla gelebilecek birçok hastalığın tedavisi akupunktur ile yapılabilmektedir. Her ne kadar hastalık olmasa da birçok hastalığın temelinde yatan şişmanlık ve obezite tedavisinde de sıklıkla akupunkturdan faydalanılır.

YNSA AKUPUNKTUR NEDİR?

YNSA, açılımı Yamamoto New Scalp Acupuncture olan diğer bir adıyla Yamamoto akupunktur olarak da bilinen bir mikrosistem tedavi tekniğidir. Geleneksel Çin tekniklerden farklı olarak Japon Dr.Toshikatsu Yamamoto’nun kendisinin geliştirdiği ve 1972 yılında dünyaya duyurduğu bir tekniktir. Etkili ve başarı oranı yüksek bir tedavidir. Klasik tekniklere göre YNSA akupunktur tedavisi daha kısa sürede düşük seans sayısıyla ön plana çıkmaktadır.

MOXA AKUPUNKTUR NEDİR?

Moxa akupunktur olarak yaygın bir kullanımı olsa da bu tedavi bilinen akupunktur iğneleri ile yapılan bir uygulama değildir. Daha çok moxa terapisi olarak adlandırabileceğimiz tedavi, akupunktur noktaları üzerinden gerçekleştirilir. Yine Çin kaynaklı olan moxa akupunktur ya da moxa terapisi, pelin otunun sarılarak veya pipete benzer bir aparat içerisine yerleştirilip yakılarak elde edilen sıcaklığın, akupunktur noktalarına etki etmesi üzerine kurulu bir tedavidir.

MASTER TUNG AKUPUNKTUR NEDİR?

Master Tung akupunktur tekniği diğer uygulamalardan farklı olarak kendine has iğne kullanım stillerine sahiptir. Bazı tedavilerde naturopatik uygulamaların kullanıldığı ve gerektiğinde kanatma yöntemlerine de başvurulduğu olmaktadır. Multidisipliner bir yaklaşımla hastaların beden, zihin ve manyetik yapısını kontrol etmeyi de içine alır.

ELEKTRONİK AKUPUNKTUR NEDİR

Akupunktur tedavisinde kullanılan iğnelerin ucuna verilen elektrik akımı ile gerçekleşen tedavi şeklidir. İğnelere bağlanan elektrotlara elektronik akupunktur cihazından belli oranda elektrik akımı verilir. Elektrik akımının yoğunluk ve sıklığı ihtiyaca göre uzman doktor tarafından ayarlanabilir. Elektronik akupunkturun avantajı, iğne ucundaki elektrik akımının daha geniş bir bölgeyi etkilemesi sayesinde hedeflenen akupunktur noktalarının tam olarak uyarılmasıdır. Bu tedavi özellikle ağrı yakınmalarında çok etkilidir.

Elektronik akupunktur, kalp pili kullananlar, sara hastaları ve felç geçmişi olan hastalarda uygulanmamalıdır. Ayrıca elektrikli akupunktur, kalp üzerinde, kafa kısmında ve boğaz bölgesinde de uygulanmamalıdır.

LAZER AKUPUNKTUR NEDİR

Lazer akupunktur tedavisi, akupunktur noktalarının özel lazer cihazlarından gelen ışınlar yardımıyla uyarılması ile gerçekleşir. Lazer ile uyarılan akupunktur noktaları yüksek miktarda beta endorfin salgılanmasını sağlar ve ağrılı birçok hastalığın tedavisinde oldukça etkilidir. Lazer akupunktur tedavisi iğneden korkanlar için ideal bir tedavi şeklidir. Çünkü iğne batırılmasından bahsedilince dahi rahatsız olan hastalar olabilmektedir. Lazer akupunkturda hasta tarafından hiçbir ağrı ve sızı hissedilmez. Çocuklar üzerinde de uygulaması çok kolay olmaktadır.

AKUPUNKTUR İLE ZAYIFLAMA İSTANBUL

Akupunkturun en fazla kullanıldığı yerlerden biri yeme bozukluğu veya yeme bağımlılığı tedavisidir. Akupunktur ile zayıflama üzerindeki etkisi kanıtlandıkça ve akupunktur yardımıyla zayıflayan kişi sayısı arttıkça, Akupunktur ile zayıflamak için İstanbul’da bulunan kliniğimize başvuran kişi sayısı da artmaktadır.

Popüler kültürle birlikte insanların belli bir beden ölçüsüne sahip olma isteği de artmaktadır. Fakat görüntüden ziyade aşırı kiloların vücudumuzda ne gibi problemlere neden olabileceğini düşünmek ve bu problemlerle karşılaşmadan önce sağlıklı bir yaşamı seçmek için zayıflamak gerekmektedir. Zayıflamak amacıyla insanlar birçok yardımcı yöntem kullanmaktadır. Amaç ince olmanın yanında sağlıklı olmak da olduğu için, zayıflamak amacıyla kullanılabilecek en ideal yöntemlerden biri akupunkturdur.

Akupunktur ile açlık hissi azalır

Akupunktur ile iştah kontrol altına alınır ve fazla yeme isteği azalır. Akupunkturun etkisi, iştahı azaltan leptin hormonunu artırarak ve iştahı artıran ghrelin hormonunu azaltarak ortaya çıkar. Böylelikle akupunktur ile zayıflamada açlık ve gece yeme krizleri olmadan, abur cubur-şekerli gıdalara istek artmadan daha kolay kilo verebilirsiniz. Ayrıca bahsettiğimiz ghrelin hormonunun azalması ve leptin hormonunun artması ile yediklerimiz daha az yağa dönüşür ve metabolizmamız hızlanır.

Akupunktur sindirim sisteminizi düzenler

Akupunktur ile zayıflama tedavisinde en dikkat ettiğimiz bölgelerden biri sindirim sistemidir. Diyet sırasında barsakların düzenli çalışması, açlık anında midede yanma ve ekşime problemlerinin olmamasını isteriz. Bunun içinde tedavi uygularken kişinin sindirim sistemine özel tedavi uygulayarak, bu dönemi en rahat şekilde geçirmesi sağlanır. Aynı zamanda zayıflama sırasında yağlardan açığa çıkan toksinlerin temizlenmesinde ve yağların parçalanmasında anahtar rol oynayan karaciğerin fonksiyonlarını da yerine getirebilmesi akupunkturla zayıflamada önemlidir. Bu nedenle karaciğere yönelik de tedavi uygulanır. Ayrıca iyi çalışan bir barsak yapısı olmadan iyi bir detoksifikasyondan bahsetmek de mümkün değildir. Bu da akupunkturla zayıflama tedavisinde barsakların ve sindirim siteminin ne kadar önemli olduğunu bize bir kez daha hatırlatır.

Akupunktur halsizliği azaltır

Zayıflayabilmek için alınan kalorinin harcanan kaloriden daha az olması gerekir. Diyet yapan insanların birçoğu halsizlikten ve yorgunluktan şikayet ederler. Ancak akupunktur enerji dengesini düzenleyerek daha zinde ve enerjik olmayı sağlar..

Akupunktur stresinizi alır, sizi psikolojik olarak rahatlatır

Yine özellikle yeme bağımlılığı olan hastalarda yemek yiyemedikleri dönemde aşısı stres ve sinirlilik hali söz konusu olur. Bu durumda vücudumuzda yağ depolanmasını artıran steroid hormonlarının seviyesi artar. Ancak akupunktur ile mutluluk veren ve rahatlatan hormonların artması sayesinde stresten uzaklaşılır ve sakinleşilir. Ayrıca yağ yakımında gece uykusu da önemlidir. Akupunktur sayesinde düzenli ve rahat bir uykuya kavuşup, gece uyurken yağ yakabilirsiniz. Bunun dışında mezoterapi uygulamaları ile de özellikle bölgesel yağların yakılması hızlandırılabilir.

Siz de akupunktur tedavisi ile zayıflamak ve sağlıklı bir hayta adım atmak istiyorsanız detaylı bilgi almak ve randevu oluşturmak için İstanbul’da bulunan kliniğimizle iletişime geçebilirsiniz.

AKUPUNKTUR İLE MİGREN TEDAVİSİ
(AKUPUNKTUR İLE BAŞ AĞRISI TEDAVİSİ)

Akupunkturun tedavi yöntemi olarak kullanıldığı hastalıklardan bir diğeri migren ve baş ağrısı tedavisidir. Migren nedeni tam olarak bilmeyen, tipine göre başın belli bölgelerinde ataklar şeklinde olan bir hastalıktır. Işık, stres gibi faktörler migreni tetikleyebilir. Ağrı saatler, hatta günler sürebilir.

Akupunktur ile migren tedavisi sonrası ortaya çıkan ağrı kesici maddeler ağrının şiddetini ve sıklığını azaltır. Hastaların birçoğunda ilk seanstan itibaren ağrı şiddet ve sıklığında azalma gözlenir. Bunun yanında migren atakları sırasında sıkça rastlanan bulantı, ışığa hassasiyet gibi durumlar akupunkturla migren tedavisi sonrasında azalma gösterir.

Kliniğimizde migren botoksu ve mezoterapi uygulamaları ile de dayanılmaz migren ağrılarına son verilmektedir. Dilerseniz ilgili sayfalarımızı ziyaret edebilirsiniz.

AKUPUNKTUR İLE BOYUN FITIĞI TEDAVİSİ
(AKUPUNKTUR İLE BEL FITIĞI TEDAVİSİ)

Boyun ve bel fıtığı rahatsızlığı bulunan hastaların en çok şikayet ettikleri nokta dayanılmaz ağrılardır. Akupunktur ile fıtık ağrıları ilaçsız bir şekilde giderilebilmektedir. Akupunktur fıtık tedavisi ile vücudun salgıladığı beta endorfin hormonu hastanın şikayetlerini sonlandırmada etkili olmaktadır.

AKUPUNKTUR İLE SİGARA BIRAKMA

Akupunktur ile sigara bırakma İstanbul

Akupunktur ile sigara bırakma, sigarayı bırakmakta zorlananalar için özel akupunktur noktalarının uyarılması ile gerçekleşen bir tedavidir. Akupunktur ile sigara bırakma çok etkili bir yöntemdir. İnsan sağlığını olumsuz yönde etkileyen sigaranın içinde yüzlerce toksik ve kanserojen madde vardır. Bir çok hastalığın ve kanser türünün altında ana neden olrak sigara içmek vardır. Sigara kullanan insanların birçoğu sigarayı bırakmak ister. Ancak sigaranın neden olduğu psikolojik ve fiziksel bağımlılık nedeni ile sigara ile bağın kopması zorlaşır. Ayrıca sigara bırakan bireylerde her zaman tekrar sigaraya başlama ihtimali vardır. Ancak sigara bırakmada kullanılan birçok yardımcı yöntemle sigara bırakma süreci daha kolay ve konforlu devam ederken tekrar sigaraya başlama ihtimali de azalır.

AKUPUNKTUR İLE DEPRESYON TEDAVİSİ

Depresyon modern dünyada en sık rastlanan hastalıklardan biridir ve sayı gittikçe artmaktadır. Yapılan araştırmalar sonucu depresyon hastalarının birçoğunda sinir ucunda serotonin ve noradrenalin adı verilen iletici maddelerin azaldığı tespit edilmiştir. Burada serotonin maddesine dikkat etmek gerekir. Çünkü serotonin beyinde mutluluk ile özdeşleştirilen bir maddedir. Modern tıpta kullandığımız antidepresan ileçların bir çoğu da serotonin maddesini artırmaya yöneliktir.

AKUPUNKTUR İLE TÜP BEBEK (İVF) TEDAVİSİ İSTANBUL

Akupunktur, binlerce yıldan beri kullanılan geleneksel bir tedavi yöntemidir. Akupunktur ile çeşitli eklem ağrıları, baş ağrısı, bel ve boyun ağrıları, migren tedavisi en yaygın uygulanan tedavilerdir. Geleneksel akupunktur uygulamalarının bilimsel çalışmalarla geliştirilmesi sonucu akupunktur ile zayıflama ve sigara bağımlılığı gibi tedaviler geliştirilmiştir.

Günümüzde ise yapılan araştırmalar sonucunda, akupunktur ile tüp bebek (İVF) tedavisinin gebe kalma oranını yükselttiği ortaya konmuştur. Bilimsel gelişmeler ışığında Avrupa ülkeleri ve ABD’de akupunktur tedavisi, gebelik için gerekli koşulların oluşmasına yardımcı olmaktadır. İstanbul’da bulunan Uzm. Dr. Muhsine Zeynep Yavuz Kliniğinde de akupunktur ile tüp bebek (İVF) tedavisi başarılı bir şekilde uygulanmaktadır. Gebeliğin oluşmasını kolaylaştırmak için tamamlayıcı tıp yöntemlerinden akupunktur ile tüp bebek (İVF) tedavisi olmak isteyen hastalarımız kliniğimiz ile iletişim kurabilirler.

İVF AKUPUNKTUR - TÜP BEBEK TEDAVİSİNDE AKUPUNKTUR

İVF, in vitro fertilizasyon diğer bir ifadeyle tüp bebek yöntemi günümüzde infertil olarak adlandırılan ve düzenli cinsel ilişkiye rağmen bebek sahibi olamayan çiftlerin sıklıkla başvurduğu bir tedavi seçeneğidir.

Çiftler bebek sahibi olmak için genellikle son şans olarak gördükleri İVF seçeneğini uygularken aynı zamanda başarı olasılığının artması için geleneksel ve tamamlayıcı tedavi yöntemlerinden de yardım alabilirler.

İVF başarı şansını artırmak için en sık tercih ettiğimiz geleneksel ve tamamlayıcı tedavi yöntemi akupunkturdur.

İVF tedavisinde akupunktur başarı şansını artıran bir yöntem olduğu yapılan çalışmalarla da kanıtlanmıştır. İVF sırasında akupunktur eşlerin her ikisine de uygulanabilir.

Tüm dünyada tüp bebek tedavisi ile çocuk sahibi olmak isteyen ebveyn sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Tüp bebek tedavisi süreci ruhen, bedenen ve maddi olarak ağır bir süreç olduğundan her denemede başarılı sonuç alma ihtimalini artıran yardımcı yöntemler kullanılır.

Tüp bebek tedavisinde başarı oranını artıran yöntemlerden belki de en önemlisi tüp bebek tedavisinde akupunktur yaptırmaktır.

İnfertil çiftler için hem kadına hem de erkeğe yönelik akupunktur yapılabilmektedir.

BEL VE BOYUN AĞRILARININ TEDAVİSİNDE AKUPUNKTUR

Bel ve boyun ağrılarının tedavisinde akupunktur sıklıkla sıklıkla başvurulan tedavi yöntemlerinden biridir. Akupunktur sayesinde bölgesel kan akımı artırılarak lokal bir rahatlama sağlanır. Ağrı kesici maddeler tüm vücutta rahatlama ve ağrıda azalma sağlar. Ayrıca yine beyinden salgılanan inhibitör maddeler sayesinde kaslarda relaksasyona yardımcı olur.

Bel ve boyun ağrılarının tedavisinde ağrının şiddetine göre öncelikle hergün veya günaşırı tedavi öğrenilir. Rahatlama sağlandıktan sonra seanslara önce haftada 2, sonra haftada 1 olmak üzere devam edilir.

"AĞRI TEDAVİSİNDEOZON TERAPİVE MEZOTERAPİDEN DE AKUPUNKTURLA KOMBİNE ŞEKİLDE FAYDALANMAKTAYIZ"

ADET SANCISI TEDAVİSİNDE AKUPUNKTUR

Adet sancıları, adetin başlamasında yaklaşık 1-2 gün önce hafif hafif başlar. Adet başlangıcında şiddeti iyice artar ve genellikle 48 saat içinde azalarak kaybolur. Primer dismenore dediğimiz adet sancısı adet görmeye başladıktan sonra ilk 1-2 yıl içinde başlar. Adet sırasında oluşan hormon değişimleri ile birlikte prostaglandin dediğimiz maddeler salgılanır. Bu maddeler rahmin kasılarak, kalınlaşmış olan endometrium tabakasını atmasına yardımcı olmaktır. Ancak bazen prostaglandinlerin fazla salınmasına bağlı olarak, bazen de kadınların rahim kasılmalarını ağrı olarak algılamalarına bağlı olarak adetin başlangıç döneminde şiddetli ağrı hissedilir.

Sekonder dismenore dediğimiz olay ise adet başlangıcından yıllar sonra ortaya çıkan adet sancısıdır. Bu durumda altta yatan sebebin araştırılması gerekir. Sekonder dismenorenin en sık nedenleri yumurtalık kistleri, enfeksiyonlar, rahim içi problemler ve tümörlerdir.

Adet sancılarında tedavisinde akupunktur nasıl etki eder

Adet sancılarının tedavisinde Akupunktur ile hormonal değişimlerin vücutta meydana getirdiği değişimler ve yan etkiler minimuma indirilir. Ayrıca akupunktur sayesinde salgılanan ağrıkesici maddeler de ağrının giderilmesini, ve rahatlamayı sağlar.

SIK SORULAN SORULAR

T.C. Sağlık Bakanlığı onaylı resmi hastanelerin ve kliniklerinin internet sitelerinde akupunktur fiyatlarıyla alakalı rakam belirtmeleri yasaktır ve bu kurala uymayan resmi kurum ve kuruluşlara cezai müeyyideler uygulanmaktadır. Ayrıca Uzman Doktor Muhsine Zeynep Yavuz’un akupunktur tedavisi ve fiyatlarıyla alakalı net bilgiler verebilmesi için öncelikle İstanbul’da bulunan medikal estetik kliniğinde hastayı muayene ederek mevcut sağlık durumunu analiz etmesi ve daha sonra da şikayetlerini ve beklentilerini dinledikten sonra akupunktur seanslarına karar vermesi gereklidir.

Muhsine Zeynep Yavuz Kliniği’ni ☏ +90 (212) 234 43 32+90(530)1266449 telefon numaralarını kullanarak arayabilir ya da çevirim içi durumlarında canlı destek hattından “akupunktur fiyatları ne kadar, akupunktur tedavisinde kampanyanız var mıdır, akupunktur tedavisi öncesi ve sonrasında yapılması gerekenler, süreçler nasıl ilerliyor” vb. gibi tüm sorularınızı hasta danışmanlarına ileterek bilgi alabilirsiniz.

Akupunktur iğnesi, vücutta bulunan 350 akupunktur noktasına tedavinin gerektirdiği farklı derinliklerde yerleştirilen çok ince yapılı iğnelerdir. Akupunktur iğnesinin içinde herhangi bir sıvı veya ilaç bulunmaz. Akupunktur iğneleri botoks ve dolgu tedavilerinde olduğu gibi enjeksiyon için kullanılan iğnelerden değildir. Ayrıca akupunktur iğnelerinin tamamen steril ve tek kullanımlık olduğunu da belirtmeliyiz.

Bu iğneler çeşitli boylarda ve materyallerde üretilir; genellikle paslanmaz çelikten yapılan iğnelerin altın veya gümüş kaplamalı olanları da bulunur. Akupunktur iğnesi beş bölümden oluşur; uç, gövde, kök, sap ve kuyruk. Uç ve gövde kısmı akupunktur noktalarının bulunduğu bölgede tedavi amaçlı cilt altına veya kas yapısına batırılan bölümdür. İğnenin kökü gövde ile sapın birleştiği yerde bulunur. Sap ve kuyruk bölümü uzman hekim tarafından iğnenin hassas bir şekilde kontrol edilmesine yarar.

Çoğunlukla 0,16 mm – 0,5 mm arasında kalınlığa sahip olan akupunktur iğnelerinin uzunlukları ise 0,5 mm ile 8 cm arasında değişmektedir. Uygulanan tedavi gereği iğnenin uzun süre vücutta kalması gerekiyorsa çok kısa olan iğneler kullanılır ve plaster yardımı ile cilde sabitlenmesi gerekir.

Migren, sırt ve baş ağrıları, diş ağrıları, bel boyun fıtığı, sigara ve madde bağımlılığı gibi günlük hayatta sıklıkla karşılaşılabilen ağrıların giderilmesinde yaygın olarak kullanılan akupunkturun amacı ağrı oluşturmak değil, ağrıyı tedavi etmektir. Bu nedenle akupunktur tedavisi sonucunda herhangi bir ağrı ya da yaralanma endişesi taşımanıza gerek yoktur.

Bilimsel çalışmalar akupunkturun fiziksel sağlığınızı eskisinden çok daha fazla iyileştirdiğini kanıtlamıştır. Örneğin ruh sağlığınızla ilgili sorunlarınız varsa hormonlarınızın daha dengeli çalışmasını sağlayarak ruh sağlığınızın iyileşmesine yardımcı olabilir. Uyku apnesi veya uykusuzluk gibi sorunlarınız varsa, akupunktur sizi rahatlatabilir ve daha kaliteli bir uyku uyumanıza yardımcı olabilir.

Genellikle akupunktur yaptıran kişiler ağrı ya da acı hissetmediklerini belirtirler. Dolayısıyla ağrı konusunda korkulacak bir şey yoktur. Sonuçta bu bütünsel şifa ve enerji destek yöntemi Geleneksel Çin Tıbbında (TCM) binlerce yıldır kullanılmaktadır. Uzun lafın kısası: Akupunktur acı verir mi diye ndişe etmenize gerek yoktur.

Akupunktur noktalarının merkezi sinir sistemi ile etkileşime girdiği bilinmektedir. Bu sayede insan vücudundaki kaslara, dokulara, organlara ve beyne çeşitli kimyasallar salgılanır. Bu kimyasal değişiklikler vücudun doğal iyileşme yeteneklerini tetikler ve hem fiziksel hem de duygusal sağlığı teşvik eder.Araştırmalara ve deneyimlere göre, akupunktur bazı hastalıkların tedavisinde etkili bir rol oynamaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır: Astım, baş ağrıları, ameliyat sonrası ağrı, diş ağrısı, bağımlılık, mide bulantısı, adet krampları, bel ağrısı.

Akupunktur, kanser tedavisinde doğrudan etkili olmasa da destekleyici tedavi olarak kullanıldığında çok başarılı sonuçlara ulaşılmaktadır. Kanser gibi ciddi hastalıklarda, özellikle kemoterapi ve radyoterapi sonrası yaşanan ağrı, bulantı, kusma ve benzeri yan etkilerin önlenmesinde akupunktur çok etkilidir. Kansere bağlı rahatsızlıkların zaten zayıf düşmüş bünyeye tekrar ilaç vermektense akupunktur ile giderilmesi çok daha yararlı olacaktır.

Felç (inme), geçiren hastaların tedavisinde akupunkturdan destek alınması mümkündür. Hasta, felç yaşanmasından sonra ilk tedavisini hastanede aldıktan hemen sonra hiç vakit kaybetmeden akupunktur seanslarına başlanmasında fayda bulunmaktadır. Akupunktur sayesinde felç yaşanan bölgedeki kasların açılması ve eski formuna kavuşmasına yardımcı olur. Yaptığı uyarımlarla kas kaybını ve zayıflamasını azaltır. İnme yaşanan kaslardaki fonksiyonların tekrar kazanılmasına yönelik takip edilen felç tedavi prosedürü, fizik tedavi ve akupunktur tedavisi birlikte alınmalıdır.

Birçok alanda akupunktur tedavisi yapıldığını belirtmiştik. Çok başarılı sonuçların alındığı bu alanlardan biri de kozmetiktir. Akupunktur, yaşlanma karşıtı uygulamalar ve yüz estetiği ile genç ve sağlıklı bir görünüme kavuşmanızı sağlayan bir tedavidir.

Kozmetik akupunktur tedavisi, herhangi bir ilaç veya dolgu malzemesi kullanılmadan, çizgilerin ve kırışıklıkların azaltılması için belli bölgelere iğnelerin hassasiyetle yerleştirilmesi ile gerçekleştirilir. İyileşme, bedenin kendi enerjisini aktif hale getirilmesi ile gerçekleştiğinden, yüzünüzdeki doğal ifadeniz değişmeden gençleşir ve daha sağlıklı bir görünüme sahip olursunuz. Bu anti-aging uygulaması ile yüzünüzdeki kırışıklık ve sarkmalardan kurtulursunuz.

Kozmetik akupunktur tedavisinin en büyük avantajı, cerrahi bir işlem olmaksızın, lazer, botoks ve dolgu uygulaması yapılmadan, daha genç bir görünüme kavuşmayı mümkün kılmasıdır. Hiçbir kimyasal ürün kullanılmayan bu tedavinin yan etkisi de bulunmamaktadır.

Siz de kozmetik akupunktur tedavisi ile vücudunuzun kendini yenilemesini ve 5 yıl hatta 10 yıl kadar gençleşmek istiyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Akupunktur ile zayıflayanların tekrar kilo aldıkları söylemi, gerçeği yansıtmamaktadır. Bu zayıflama tedavisi size çok konforlu ve kısa sürede sonuç alma imkanı sunmaktadır. Unutulmamalıdır ki akupunktur ile zayıflayanların da hekim tarafından önerilen diyete uyması gerekmektedir. Zaten zayıflama tedavilerinin hepsinde diyet mutlaka vardır. Bu tedavi sonrasında beslenme düzenini korumayan hastaların tekrar kilo alması söz konusudur.

Akupunktur zayıflama tedavisi alan hastaların metabolizma hızları korunduğu için kilo vermeleri daha rahat olmaktadır. Özellikle ağır diyetlerde metabolizmanın hızının düşmesi, diyetten çıktıktan sonra hızlı bir şekilde kilo almaya sebep olabilir. Akupunktur zayıflama tedavisi ile birlikte yapılan diyet, olumlu sonuçlar alma açısından daha başarılıdır.

Akupunktur ile sigara bırakmak tabii ki mümkündür. Akupunkturun özellikle nörofizyolojik sistem üzerindeki etkileri sayesinde sigaraya karşı olan özellikle psikolojik bağımlılık azaltılabilir. Akupunktur sayesinde salgılanan mutluluk verici ve stresi azaltıcı maddeler ve hormonlar sayesinde sigara bırakma süreci daha rahat ve stressiz geçer.

Akupunkturun nörofizyolojik etkileri sayesinde sakinleştirici, mutluluk verici hormon ve maddelerin salgılanması artar. Bu sayede sigara bıraktığımız ilk günlerdeki stres ve huzursuzluk haliyle başetmek kolaylaşır.

Bütün bağımlılık tedavilerinde en önemli husus kararlı olmaktır. Akupunkturla sigara bırakma tedavisinde de sigarayı bırakma isteğinden emin olmak ve tedavide kararlı olmak çok önemlidir. Bütün sigara bırakma yöntemleri, sigara bırakmada yardımcı yöntemlerdir, ve tedavide asıl etken kararlılıktır. Aile yakınlarının ısrarıyla gelen ve sigara bırakma konusunda kararını tam vermemiş kişilerde veya ‘hadi bunu bi deneyelim’ diyen kişilerin başarıya ulaşma ihtimali maalesef çok çok azdır. Ancak sigara bırakma konusunda kararlı olan kişilerde, akupunktur, psikolojik ve fiziksel bağımlılığın neden olduğu olumsuzlukları azaltır. Sigara içme isteğini azaltır, psikolojik ve fiziksel rahatlama sağlar .

Ayrıca iki bağımlılık tedavisi aynı anda yapılmaz. Özellikle akupunkturla zayıflama ve akupunkturla sigara bırakma tedavilerini birlikte olmak isteyen sayısı fazladır. Kilolu kişilerin birçoğunda yeme bağımlılığı da olduğundan, zayıflama tedavisi de bir nevi bağımlılık tedavisidir. Bu gibi durumlarda hangisi (yeme bağımlılığı mı yoksa sigara bağımlılığı mı) sizi daha fazla rahatsız ediyorsa ondan başlamak en doğru tercih olacaktır.

Akupunkturla sigara bırakmak isteyenlere özellikle ilk 3 gün hergün seans uygulanır. Ardından ihtiyaca göre gün aşırı veya haftada 2 seans uygulanarak ortalama 2 hafta boyunca seanslara devam edilir. Yani akupunkturla sigara bırakmada ortalama seans sayısı 6-8 seanstır.

Sigara bırakma tedavisinde öncelikle fiziksel bağımlılık azalır. Ancak psikolojik bağımlılık daha uzun süre devam eder. Bu nedenle ilk 2 haftalık süreçten sonra aralıklı olarak ve ihtiyaç duyulduğu müddetçe seanslara gelinmesi, ve tamamen bağımlılıktan kurtulana kadar hiçbir suretle sigara içilmemesi önerilir.

Akupunkturun nörofizyolojik etkileri sayesinde serotonin ve endorfinleri artırarak depsesif duygudurumunu düzenler. Yani ilaçlarla yapılmaya çalışılan serotonin artışı, akupunktur tedavisi ile yapılmış olur. Ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus hastanın depresif duygu durumunun nedenidir. Hastanın iyi bir şekilde sorgulanıp nedene yönelik akupunktur uygulanması akupunkturla depresyon tedavisi şansını artırır.

Akupunkturla depresyon tedavisinde seans sayısı ve sıklığı hastadan hastaya, altta yatan nedene göre değişmektedir. Hastalığın şiddetine göre hastaya günaşırı veya haftada 2 defa seans uygulanır. Hasta kendini iyi hissettikçe seans sıklığı haftada 1 veya on günde 1’e kadar esnetilebilir. En az 6 ay boyunca seanslara bu sıklıkta devam edilir. 6 ayın sonunda 15 günde 1, ayda 1, 2 ayda 1, 3 ayda 1 kontrollere çağrılarak gerekli durumlarda tekrar akupunktur tedavisine başlanır.

İnfertilite, 35 yaş altı eşlerin, bir yıl süre ile korunma olmaksızın düzenli bir şekilde cinsel ilişki yaşadıkları halde gebeliğin oluşmama durumudur. 35 yaş üstü çiftlerde ise bu süre 6 ay olarak belirlenmektedir. Bu tanımlamalar Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılmış ve kabul görmüştür. İnfertilitenin kadın veya erkekte görülebilir, oransal açıdan pek bir fark görülmemektedir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaşam koşulları, stres, sağlıksız beslenme gibi koşullar sebebi ile infertilite sorunları yaşanmaktadır. İnfretilite sorunları ile ilgili olarak tüp bebek tedavisine yardumcı olarak akupunktur uygulamaları yapılmaktadır.

Kadınlarda infertilite (kısırlık) nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Tüplerde hasar veya tıkanma
  • Yumurtlama bozukluğu
  • Polikistik over sendromu
  • Endometriozis
  • Tiroid bezinin çok fazla veya az çalışması
  • Kenser tedavisi (Radyoterapi-Kemoterapi) geçmişi
  • Aşırı kilo problemleri
  • Aşırı alkol ve sigara kullanımı
  • Rahim duvarında miyom oluşumu
  • Geç adet olmama veya geç olma durumu
  • Düşük sayısının fazla olması
  • Diyabet
  • Stres

Erkeklerde infertilite (kısırlık) nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Sperm yapısındaki bozukluklar
  • Sperm sayısı ve hareketinin azlığı
  • Spermin mesaneye boşalarak dışarı çıkamaması
  • Testesteron seviyesinin düşük olması
  • Erbezi torbalarında damar genişlemesi (Varikosel)
  • Sertleşme ve erken boşalma sorunları
  • Kanal tıkanıklıkları
  • İnmemiş testis
  • Kabakulak gibi çocuklukta geçirilmiş ateşli hastalıklar
  • Stres
  • Aşırı alkol ve sigara kullanımı
  • Diyabet
  • Cinsel organda görülen enfeksiyonlar

Neslin devamını sağlayan gebeliğin oluşabilmesi için dişi yumurta hücresi ile erkek sperm hücresinin birleşmesi gerekmektedir. Fertilizasyon kavramı, dişi ve erkek üreme hücrelerinin birleşmesidir. Fertil olmama durumu ise doğal yollarla dişi ve erkek hücrelerinin birleşememesidir. Bu duruma da infertilite denmektedir. İnfertilite, eşlerin %10 ila 15’i gibi önemli kısmında görülen bir durumdur.

Fertilizasyon yani yumurtanın döllenmesi doğal yollarla gerçekleşmediğinde “İn Vitro Fertilizasyon-İVF” dediğimiz, dişi ve erkek hücrelerin laboratuvar ortamında birleştirilmesi işlemi yapılır. İn Vitro Fertilizasyon (İVF), dilimize tüp bebek tedavisi olarak çevirilimiştir.

Akupunktur ile tüp bebek (İVF) tedavisi, anne adaylarının gebelik oluşumu ile ilgili uygun şartları sağlamasına yardımcı olan tamamlayıcı tıp uygulamasıdır. Çoğunlukla ağrı tedavisinde kullanılan akupunktur, merkezi sinir sistemine etki ederek endorfin salgılanmasına yardımcı olmaktadır. Tüp bebek (İVF) tedavisinde kullanılan akupunktur uygulaması, gebelik oranının yükseltilmesine yönelik olarak anne adayında rahim duvarında endometrium yapısının gelişmesine katkı sağlar.

Endometrium tabakasının hamilelik için önemi çok büyüktür. Döllenmiş yumurta, rahim içinde endometrium tabakasında yer edinerek gelişmeye başlar. Endometrium tabakasının gebelik oluşumunda belli bir kalınlık ve yumurtanın beslenebilmesi için yeterli damar olgunluğuna ulaşması gerekmektedir.

Akupunktur ile tüp bebek (İVF) tedavisinde, vücudun belli noktalarına yapılan akupunktur uygulaması beta-endorfin salınmasını sağlar. Vücutta salınımı artan GnRH hormonu, steroid ve gonadotropin salgılanmasını hızlandırır. Bu hormon salınımındaki artış ile birlikte endometrium sağlıklı bir şekilde oluşur ve gebelik oluşumu kolaylaşır.

Akupunkturun tüp bebek (İVF) tedavisine destek amaçlı kullanılması yaygınlaşmakta ve elde edilen başarılı sonuçlar artmaktadır.

Akupunkturun infertilite tedavisine etkisi üzerine yapılan klinik çalışmalar 1990’lı yılların sonunda tamamlanmıştır. Klinik çalışmalarını tamamlayan Stener-Victorin ve ekibi, 1999 yılında akupunkturun tüp bebek tedavisinde (İVF) gebelik oranını yükselttiğini açıklamıştır.

Klinik çalışmalar sonunda, akupunktur uygulamasının endojen opioidleri arttırdığı, merkezi sinir sisteminde endorfin salgısı ve gonadotropin sekresyonunu etkilediği görülmüştür. Akupunktur ile tüp bebek (İVF) tedavisi özellikle açıklanamayan infertilite hastalarında etkili olmaktadır.

Yapılan kontrollü klinik çalışmalarda, akupunktur uygulanan infertil hastaların stres düzeylerinin azaldığı görülmüştür. Tüp bebek tedavisi, çiftlerin sabırlı ve sakin olmasını gerektiren hassas bir süreçtir. Akupunktur, limbik sistemdeki düzenleyici etkileri ile strese karşı hastaların mukavemetini arttırmaktadır.

Sonuç olarak akupunktur, tüp bebek tedavisinde hem biyolojik hem de psikolojik açıdan etkili olmaktadır.

İVF tedavisi sırasında 3 seans akupunktur yapılması önerilmektedir.

  1. Seans: Tedavinin 8. Gününde
  2. Seans: Embriyo transferinin olduğu gün transferden önce
  3. Seans: Embriyo transferinin olduğu gün transferden sonra

Bunlar özellikle İVF için seçilen özel noktalara yapılan akupunktur seanslarıdır. Bunların yanında eğer danışanımızın bir rahatsızlığı varsa veya sadece stresi azaltmak amacıyla belirtilen günlerin dışında akupunktur tedavisi uygulamanın herhangi bir sakıncası yoktur.

Akupunktur tüp bebek tedavisinde genel olarak şu faydaları sağlamaktadır:

  • Stres, kaygı ve depresyon etkisini azaltma
  • Dişi yumurtaların kalitesinin arttırılması
  • Rahmin kanlanmasını arttırma
  • Sperm sayısı ve kalitesinin arttırılması
  • Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi

Erkeklerde infertilitenin yani çocuk sahibi olamamanın en önemli nedeni sperm sayısındaki düşüklüktür. Yapılan araştırmalara göre erkeklere yapılan akupunktur sonrasında sperm sayı ve motilitesinde artış ihtimali çok yüksektir. Sperm sayısı az olan erkeklere, tüp bebek öncesi yapılacak olan akupunktur sayesinde sperm sayı ve kalitesinde artış sağlanarak, daha başarılı bir yumurta döllenmesi sağlanabilir.

Erkek infertilitesinde haftada 2 dafa olmak üzere 8-10 seans akupunktur önerilmektedir.

Tüp bebek tedavisinde yapılacak olan akupunkturun şüphesiz en önemli faydası, anne adayının daha rahat ve stressiz olmasını sağlamasıdır. Tedavi esnasında kadının kendini psikolojik olarak iyi hissetmesi başarı oranını artırır. Bunun yanında tüp bebek tedavisinde yapılan akupunktur ile rahim bölgesine giden kan akımı artar, endometrium dediğimiz embriyonun yerleşeceği alan gömülme için uygun hale gelir. Böylelikle kadın bedeni transfer edilecek embriy için hazır hale gelir.

Gebelik oluşumunu engelleyen yani infertiliteye sebep olan faktörlerden birisi de strestir. Belli bir süre yani bir kaç yıl ve üzerinde, gebelik beklentisi olumsuzlukla sonuçlanan eşlerin stres düzeyinin çok yükselmiş olduğu bir gerçektir. Genellikle eşler bu yoğun stres altında tüp bebek tedavisi sürecine başlar.

Stres oluşumu, hem kadın hem de erkek üzerinde önemli infertilite nedenlerinden sayılır. Akupunktur sayesinde eşlerin stres düzeylerinin düşürülmesi sağlanmaktadır. Erkeklerin düşük stres düzeyi sayesinde sperm sayı ve kalitesinin artması, kadınların ise rahim duvarındaki endometrium yapısının kanlanması ve olgunlaşması gerçekleşmektedir. Bu sebeple akupunktur sakinleştirici etkisi ile hem erkek hem de kadınlar için gebelik oluşma oranının ve tüp bebek tedavisinin başarısının arttırılması mümkündür.

Tüp bebek tedavisinden 1 ay önce akupunktur yapılamaya başlanır. Seanslar haftada 2 kez olmak üzere toplamda 8-10 seanstır.

Tüp bebek tedavisine yardımcı olarak uygulanan akupunktur, embriyo nakli yapılmadan önce 25 dakika ve nakil işleminden sonra 25 dakika olmak üzere 50 dakika kadar süren bir işlemdir.

İVF tedavisi sırasında yapılmış olan akupunkturun herhangi bir yan etkisi bildirilmemiştir.

  • Özellikle tedavi esnasında yapılan İVFakupunkturu hormonların düzene girmesine yardımcı olur.
  • İVFtedavisi sırasında akupunktur rahim (uterus ) kan akımını artırarak rahmin bebeğin tutunmasına daha uygun bir ortam hazırlar.
  • Vücudumuzda dolaştığına inandığımız enerji İVFakupunkturu sayesinde uterus bölgesine iletilerek uterusun daha sağlıklı ve bebeğin gelişimine hazır hale gelmesi sağlanır.
  • Embriyo transferi sonrası uterusta olabilecek kasılmaları azaltır.
  • İVFakupunkturunun belki de en önemli etkisi kronik stresin baskılanmasına yardımcı olmasıdır. Kronik stresin İVF başarı şansını azaltan bir yöntem olduğu bilinmektedir. Stresin azaltılması hem hormon dengesinin daha kolay kurulmasını sağlar, hem de transferin daha rahat bir ruh haliyle yapılmasını sağlar.
  • Sperm sayısını arttırır.
  • Sperm kalitesini arttırır.
  • Sperm hareketini arttırır.

Adet sancılarının tedavisinde akupunktur ortalama 8-10 seans sürer.

Herkese akupunktur tedavisi yapılabilir ancak dikkatli olunması gereken bazı durumlar bulunmaktadır. Hamile olan ve emziren kadınlara bu tedavide çok dikkatli olunmalıdır. Özellikle hamileliğin ilk üç ayında akupunktur tedavisi uygulanacak bölgelerin uzman hekim tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir. Kalp pili ve kan sulandırıcı kullanan hastaların da doktoruna bilgi vermesi gerekmektedir. Bu hastaların akupunktur tedavisi yaptırması belli şartlara bağlıdır.

Kulak akupunkturu, vücudumuzun adeta haritasını barındıran bir merkez konumumda olan, kulak üzerinden yapılan tedavi şeklidir. Bütün organlarımızın kulak üzerinden müdahale edilebilen noktaları vardır. Kulak akupunkturu, bu akupunktur noktalarına müdahale edilerek hemen hemen bütün organlardaki hastalıklar tedavi edilebilmektedir.

Kulak yüzeyi çok sınırlı bir alan olduğundan akupunktur noktaları kulak dedektörleri yardımıyla belirlenir. Kulak akupunkturu yapılırken uzun süreli tedavilerde plaster yardımıyla kalıcı iğneler yerleştirilebilmektedir.

İBS yani irritabl bağırsak sendromu, henüz tam olarak nedeni tespit edilemeyen bir hastalıktır. Hassas bağırsak sendromunu stresin tetiklediği bilinmektedir. İBS akupunktur ile semptomların hafifletilmesi mümkündür. İlaç tedavilerinde memnun edici bir sonuç alınamadığından, akupunktur İBS tedavisinde hastanın yaşadığı stresin azaltılmasında önemli bir rol oynamaktadır.

Akupunktur kalemi, akupunktur tedavisinde yalnızca sertifikalı uzman doktorların akupunktur noktalarının tespiti için kullandığı bir cihazdır.

Elektronik akupunktur kalemi ismiyle satışı yapılan birçok ürün bulunmaktadır. Ancak temin etmesi çok kolay olsa da hastaların fayda görmediği bir üründür. Akupunktur noktalarına bu kalem ile bilinçsizce masaj yapmak faydadan çok zarar getirecektir. Sinir sistemi ile ilgili tıbbi eğitim almamış kimselerin sinir uçlarına müdahale etmesi oldukça sakıncalıdır.

Akupunktur kaleminin, uzman hekim tarafından kullanıldığında fayda sağlayacağı bilinmelidir.

Akupunktur tedavisini uygulayan hekimin tercih ettiği tedavi planına ve hastalığın çeşidine göre uygulanan iğne sayısı değişmektedir. Genellikle 6 ila 8 iğne kullanılan bu tedavide ihtiyaca göre 30 iğneye de çıkılabilir.

Bu tedavide kullanılan iğnelerin uçları enjektörlerde kullanılan iğne uçları gibi kesici değildir. Bu sebeple akupunktur iğnelerinin normal iğne batması gibi can yakması söz konusu değildir.

Çeşitli hastalıkların tedavisinde ön plana çıka akupunktur, yalnızca iğnelerin akupunktur noktalarına batırılması ile gerçekleştiği için hiçbir yan etkisi yoktur. Bu tedavide vücuda herhangi bir ilaç veya kimyasal verilmez. Kullanılan iğneler de vücutta aksi bir reaksiyona sebep olmaz.

Evet, akupunktur tedavisi sonrası banyo yapabilirsiniz. Dinlenmenize ve rahatlamanıza yardımcı olması açısından tedavi sonrası banyo yapılabilir.

Öncelikle, akupunktur tedavisine gelen hasta gergin ve yorgun olmamalı. Genellikle hastalar tedaviden hemen sonra günlük hayatlarına devam ederler. Ancak tedavi sonrasında hekimin önerdiği şekilde dinlenmeli ve yorucu aktivitelerden uzak durulmalıdır.

Tıp eğitimi almış olan doktorlar, Sağlık Bakanlığınca yapılan eğitimlere katılırlar. Eğitim sonrası başarılı olan adaylara akupunktur uzmanlık belgesi verilir. Bu akupunktur sertifikasını alanlara akupunkturist denir.

Akupunktur tedavisinde yaş sınırı yoktur. 3 yaşından itibaren herkese bu tedavi uygulanabilir. Ağrısını tarif edebilecek küçük çocuklarda da akupunktur tedavisi güvenle yapılabilir. Tedavide başarı şansı yüksek olan vakalar erken tanı konmuş olanlardır. Dolaysıyla çocuk yaşta da olsa erken bir tanı varsa mutlaka akupunktur tedavisi denenmelidir.